Şimdi düşününce, o ilk günleri hatırlamak bile ayrı bir keyif veriyor insana. Junior olarak başladığım bu yolda, sanki dün gibi aklımda o ilk kod satırlarını yazarkenki heyecan. Tabii o zamanlar ne kadar acemi olduğumu, her hatamda dünyanın sonu gelmiş gibi hissettiğimi de unutmamak lazım. Ama ne yapalım işte, herkes böyle başlıyor sanırım. Bu yolculuk sadece teknik bilgiyi değil, aynı zamanda sabrı, azmi ve sürekli öğrenme isteğini de öğretiyor insana. Gerçi bazen o öğrenme süreci biraz çetrefilli olabiliyor, hani şöyle bir takılıp kalırsın ya, ne yapsan nafile gibi…
O ilk zamanlarda en büyük derdim, bir hatayı çözmek için saatlerce uğraşmaktı. Hani bazen bir hatayı bulmak için kodun tamamını okuduğum olurdu, yine de çözemezdim. Şimdi dönüp baktığımda, aslında çözüm çok basitmiş de ben gözümden kaçırmışım diyorum. Bu arada, o zamanlar Stack Overflow benim için adeta bir kurtarıcıydı. Orada sorulan sorular, verilen cevaplar… İnanın ki, bir sorunu çözmenin en hızlı yollarından biriydi bana göre.
Bu arada, Junior seviyesindeyken en çok duyduğum cümlelerden biri de şuydu: “Daha öğreneceğin çok şey var evlat.” Evet, doğruydu. Ama o cümle bazen insanı motive ederken, bazen de biraz yıldırabiliyordu. Neyse efendim, önemli olan pes etmemekti. Her hata, bir sonraki adım için bir ders niteliğindeydi. Kendi yazdığım programların sınıfta kaldığı zamanlar oldu mu? Elbette oldu. Kendi kendime “Bu ne böyle, berbat oldu!” dediğim de oldu.
Senior olmak, sadece daha fazla kod yazmak veya daha karmaşık problemler çözmek anlamına gelmiyor aslında. Bana göre, bir yazılım geliştirici olarak olgunlaşmak demek bu. Yani hem teknik olarak kendini geliştireceksin, hem de çevrendekilere yardımcı olacaksın. Bir junior’ın takıldığı yerde ona yol göstereceksin, onun hatalarını daha hızlı bulmasına yardımcı olacaksın. Bu işbirliği çok önemli, ne güzel değil mi? Bu sayede hem sen tecrübe kazanıyorsun, hem de ekibin genel performansı artıyor. Düşünsene, hepimiz birimizden bir şeyler öğrenerek ilerliyoruz.
Tabi bu geçiş sürecinde en büyük etkenlerden biri de doğru mentorları bulmak. Benim şansım yaver gitti sanırım, karşıma hem teknik olarak çok bilgili hem de sabırlı insanlar çıktı. Onların deneyimleri, bana yol gösterdi. Bir kod satırını nasıl daha optimize yazacağımı, bir hatayı nasıl daha hızlı tespit edeceğimi onlardan öğrendim. Onlar olmadan bu seviyeye gelmem ne kadar sürerdi, tam bilemiyorum ama kesinlikle daha uzun olurdu.
Şimdi C# ile REST API geliştirirken ve Dapper kullanırken, o ilk günlerdeki acemiliğimi hatırlıyorum da gülümsüyorum. O zamanlar web servisleri, API çağrıları bana çok uzak gelirdi. Hani sanki başka bir gezegenin teknolojisi gibiydi. Ama zamanla, pratik yaptıkça, örnek kodlara baktıkça her şey yerine oturdu. Özellikle Dapper’ın performansı beni her zaman etkilemiştir. Basitliği ve hızıyla, büyük veri setleriyle çalışırken işleri çok kolaylaştırıyor. PostgreSQL veya MySQL gibi veritabanlarıyla entegrasyonu da oldukça sorunsuz.
Bu arada, teknoloji sürekli değişiyor, gelişiyor. Dün önemli olan bir teknoloji, yarın eskimiş olabiliyor. Bu yüzden sürekli öğrenmek şart. Hani eskiden Flash animasyonlar vardı ya, şimdi nerdeyse hiç kullanmıyoruz. Ben de kendi kariyerimde hep yeni teknolojilere açık olmaya çalıştım. Vue.js gibi modern frontend framework’leri de bu yüzden ilgimi çekti. Frontend ve backend arasındaki o köprüyü kurmak, veri akışını sağlamak gerçekten keyifli bir süreç.
Şimdi şöyle bir baktığımda, bu yolculukta en çok şey öğrendiğim anların, en çok zorlandığım anlar olduğunu fark ettim. Bir problemi çözmek için saatlerce hatta günlerce uğraştığım zamanlar oldu. Ama sonunda o problemi çözdüğümde hissettiğim zafer duygusu… İşte o her şeye değiyor. Kendi yazdığım programların sınıfta kaldığı zamanlar oldu mu? Evet, oldu. Ama ne oldu yani? Bir dahaki sefere daha iyi yapmayı öğrendim. Bu arada, kendi yazdığım bir proxy programı bile bir keresinde TTnet’in filtrelerini delemedi, o gün bayağı bir bozulmuştum sanırım 🙂
Neticede, Junior’dan Senior’a geçiş bir varış noktası değil, sürekli devam eden bir yolculuk. Her gün yeni bir şeyler öğreniyoruz, kendimizi geliştiriyoruz. Önemli olan bu yolculuktan keyif almak ve her adımda kendimize yeni hedefler koymak. Dağcılıkla ilgileniyorum ya, tam olarak dağ tırmanışı gibi. Zirveye ulaştığında başka bir zirve seni bekliyor. Ama tırmanışın kendisi, yolda karşılaştığın manzaralar, zorluklar ve başarılar paha biçilmez.
Bu arada, bu süreçte benim gibi kariyerinde ilerlemek isteyenlere de birkaç tavsiyem olabilir. Öncelikle, bol bol pratik yapın. Kod yazın, denemeler yapın, hatalar yapın ve onlardan ders çıkarın. İkincisi, topluluklara katılın. Forumlarda, Discord sunucularında insanlarla etkileşimde bulunun. Üçüncüsü, asla pes etmeyin. Zorlandığınızda bir adım geri çekilip tekrar deneyin. Unutmayın, her Senior bir zamanlar Junior’dı.
Şimdi bu yazıyı yazarken de aklıma geldi, geçenlerde bir arkadaşım bana sorduğunda “Nasıl bu kadar hızlı öğrendin?” diye, “Yapacak bir şey yok, oturup kod yazıyoruz işte” demiştim. Pek tatmin edici bir cevap değildi ama gerçek buydu sanırım. Oturup bazen saatlerce kod yazmak, bazen de sadece düşünmek… Bu dengeyi kurmak önemli.
Kendi yazdığım bir proxy programı bile bir keresinde TTnet’in filtrelerini delemedi, o gün bayağı bir bozulmuştum sanırım 🙂
Bu arada, her zaman öğrenmeye açık olmak, yeni teknolojileri takip etmek de şart. Mesela yakın zamanda yapay zeka ve makine öğrenmesi alanlarındaki gelişmeleri yakından takip ediyorum. Bursa’da yaşıyor olmam, yerel teknolojiler ve firmalarla da bağ kurmamı sağlıyor. Belki ileride bu alanlarda da derinlemesine yazılar yazarım, kim bilir?
Sonuç olarak, bu Junior’dan Senior’a geçiş hikayesi, aslında hepimizin hikayesi. Herkesin kendi içinde yaşadığı zorluklar, başarılar ve öğrenme süreçleri var. Önemli olan bu süreci kucaklamak ve her adımda daha iyi bir versiyonumuza ulaşmaya çalışmak. Ne güzel değil mi? İşte bu yüzden kodlamaya ve teknolojiye tutkuyla bağlıyım.
Hani derler ya, “Herkesin bir hikayesi vardır.” Benim hikayem de böyle başlıyor. Junior’dan Senior’a giden yolda attığım adımlar, öğrendiklerim ve yaşadığım tecrübeler… Bu yolculuk devam ediyor.
Bu arada, bazen kariyerimde ilerlerken, eşim ve çocuğumla geçirdiğim zamanlardan da ilham aldığım oluyor. Aile bağları insana inanılmaz bir motivasyon sağlıyor. Hani bazen kod yazarken tıkandığımda, aklıma onların yüzleri geliyor ve yeniden şevkle işime sarılıyorum. Bursa’da şehir turlarına çıktığımızda bile, kafamda yeni projeler, yeni fikirler oluşabiliyor.
Tabi, bu yolculukta bazen de başarısızlıklarla yüzleşmek kaçınılmaz. Kendi yazdığım programların sınıfta kaldığı zamanlar oldu mu? Elbette oldu. Kendi kendime “Bu ne böyle, berbat oldu!” dediğim de oldu. Ama ne yapalım işte, herkes böyle başlıyor sanırım. Önemli olan pes etmemekti.
Şimdi geriye dönüp baktığımda, o ilk günlerdeki heyecanımın, azmimin beni bu noktaya getirdiğini görüyorum. Tabii ki hala öğrenecek çok şey var. Teknoloji sürekli ilerliyor, ben de ayak uydurmaya çalışıyorum. Belki de en önemlisi, bu yolculuktan keyif almak. Ne güzel değil mi? Kendi yazdığım bir programın çalışmadığı zamanlar olduysa da, o günlerdeki azmimle şimdi daha iyi yerlerdeyim. Hani bazen bir hatayı çözmek için saatlerce uğraşırdım, şimdi o tecrübe sayesinde aynı hatayı daha hızlı yakalıyorum. Google’da bile artık daha hızlı arama yapabiliyorum bu sayede. Mesela, aradığım bir kütüphane veya framework hakkında hızlıca bilgi almak için Google’da performansıyla ilgili aramalar yapıyorum.
Her zaman öğrenmeye açık olmak, yeni teknolojileri takip etmek de şart. Mesela yakın zamanda yapay zeka ve makine öğrenmesi alanlarındaki gelişmeleri yakından takip ediyorum. Bursa’da yaşıyor olmam, yerel teknolojiler ve firmalarla da bağ kurmamı sağlıyor. Belki ileride bu alanlarda da derinlemesine yazılar yazarım, kim bilir? Bu arada, bu tür konularda daha fazla bilgi edinmek için Wikipedia’daki yapay zeka sayfaları da oldukça faydalı olabiliyor.
Sonuç olarak, bu Junior’dan Senior’a geçiş hikayesi, aslında hepimizin hikayesi. Herkesin kendi içinde yaşadığı zorluklar, başarılar ve öğrenme süreçleri var. Önemli olan bu süreci kucaklamak ve her adımda daha iyi bir versiyonumuza ulaşmaya çalışmak. Ne güzel değil mi? İşte bu yüzden kodlamaya ve teknolojiye tutkuyla bağlıyım. Belki de bu yolculukta, forumlarda veya Reddit gibi platformlardaki programlama topluluklarında benzer deneyimleri yaşayanlarla da karşılaşırım.
Hani derler ya, “Herkesin bir hikayesi vardır.” Benim hikayem de böyle başlıyor. Junior’dan Senior’a giden yolda attığım adımlar, öğrendiklerim ve yaşadığım tecrübeler… Bu yolculuk devam ediyor.