Dün akşam oturmuşum kahvemi yudumlarken, birden aklıma Apple’ın o meşhur Vision Pro’su geldi. Hani şu gözlük gibi duran ama aslında bir bilgisayar olan cihaz. Benim gibi teknoloji meraklısı biri için, böyle şeyler uykumu kaçırıyor tabii. Geçen yıl bir arkadaşımın evinde benzer bir VR seti denemiştim, o zamanlar ‘vay be’ demiştim içimden, ama Apple’ınki bambaşka bir seviye sanırım. Neyse efendim, bugün biraz bu konuya dalalım, ne dersin? 🙂
Aslında Vision Pro’yu ilk duyduğumda, ‘Apple yine mi abartıyor’ diye düşünmüştüm. Ama breakdown’lara bakınca, ipad pro ve macbook pro gibi ürünlerle entegre olduğunu görüyorum. İşte bu yüzden popüler, search volume’ü 100 binlere vurmuş. Bana göre, Apple ekosistemi içinde bir devrim gibi, fakat fiyatı görünce insan durup düşünüyor. 3500 dolar civarı bir şeydi galiba, tam hatırlamıyorum ama pahalı olduğu kesin. (ki bence bu çok önemli, herkes alamaz ki)
Bu arada geçen hafta markette alışveriş yaparken, raflarda Apple ürünleri arasında dolaşıyordum, bir teyze yaklaştı ‘Bu Vision Pro neymiş’ diye sordu. Ne alaka değil mi? 🙂 Anlattım biraz, ama kendisi ‘Benim için fazla ileri’ dedi güldü. Neyse, konuya dönelim. Vision Pro, augmented reality ve virtual reality’yi birleştiren bir cihaz. Yani gözlüğün arkasında dual 4K ekranlar var, sanki gerçek dünyayı overlay’le karıştırıyorsun. İnanın ki, filmlerde gördüğümüz o sci-fi sahneleri gerçek oluyor.
Evet, heyecanlanıyorum şimdi. Düşünsene, evinde otururken Paris’e gidiyorsun, ya da iş toplantısında herkes hologram gibi görünüyor. Apple bunu M2 ve R1 çipiyle güçlendirmiş, yani performans desen yerlerde yok. Fakat bana göre, batarya ömrü kısa olabilir, çünkü böyle cihazlar genelde 2-3 saat dayanıyor sanırım. Bir sitede görmüştüm, Apple’ın resmi sitesinde detaylı specs var, bir bak derim.
Vision Pro’nun Günlük Hayattaki Yeri
Şimdi aklıma geldi, geçen sene yazın bir festivalde VR demo’su yapmıştım. Tam saat 3’te falan, güneş tepede, kuyrukta bekliyorum. Sıra bana gelince taktım gözlüğü, birden kendimi uzayda buldum. Ama sıcaklıktan ter içinde kaldım, cihaz da ısındı tabii. O gün anladım ki, bu teknolojiler henüz mükemmel değil, özellikle dış mekanlarda. Vision Pro için de benzer sorunlar olabilir mi? Sanırım ev içi kullanım için tasarlanmış daha çok.
Neticede Apple, bu cihazı ‘spatial computing’ diye pazarlıyor. Yani bilgisayarını elinde taşıyorsun gibi, jestlerle kontrol ediyorsun. Eli ayağı bağlı olmadan, göz hareketleriyle menüleri açıyorsun. Ne güzel değil mi? Fakat alışmak zaman alır, baş dönmesi yapanlar olurmuş Reddit’te okudum sanırım, emin değilim. (buradan okuyabilirsiniz, The Verge’de güzel bir inceleme var)
Aslında ben bir keresinde eski bir VR setiyle film izlemeye çalışmıştım. Cumartesi gecesi, karanlık odada, popcorn yanımda. Başladık izlemeye, ama yarısında midem bulandı, kalktım bıraktım. O zamandan beri temkinliyim böyle şeylere. Vision Pro’da Apple’ın eye-tracking teknolojisi var, yani gözlerinle odaklanıyorsun, bu sayede daha az yorucu olabilir. Bana göre akıllıca bir hamle.
Bu arada annem dün aradı, ‘Oğlum şu Apple gözlüğü neymiş’ dedi. Alakasız ama, kahkaha attık birlikte. O ise televizyon izlemeyi seviyor, VR falan ona göre değil. Gerçi belki yaşlılar için de faydalı olur, mesela doktor randevularını evden yapmak gibi. Apple health entegrasyonuyla kalp atışını falan takip edebilirsin sanırım.
Fakat fiyatı yüzünden eleştiriliyor cihaz. 3500 dolar, artı lensler için ekstra para. Benim bütçemle alamam tabii, :). Bir arkadaş söylemişti, ismini unuttum ama, ‘Bekle fiyatı düşer’ demişti. Haklı olabilir, Apple ürünlerinde genelde öyle oluyor. İkinci el piyasası da hareketlenir zamanla.
Neden Önemli Bu Cihaz?
Evet, şimdi biraz derinleşelim. Vision Pro, Apple’ın AR/VR pazarına girişi. Meta Quest gibi rakipler var, ama Apple’ın tasarımı premium. Malzeme alüminyum ve cam, ağırlığı 600 gram civarı galiba, 15-20 dakika takınca boyun ağrır mı diye düşünüyorum. Deneyenler ‘rahat’ diyor ama, bilmiyorum. Neticede, ekosisteme bağlıysan iPhone’undan verilerini aktarıyorsun, seamless oluyor.
Tabi geliştiriciler için de fırsat. App Store’da visionOS apps’leri çoğalıyor. Mesela spatial video çekip izliyorsun, 3D gibi. Ben olsam, oyunlar için kullanırdım. PlayStation VR gibi, ama Apple kalitesinde. Bu arada, oyun dünyasına etkisi büyük olabilir, hani o immersive deneyimler.
Sanırım en sevdiğim kısım, multitasking. Bir yandan mail yazıyorsun, öte yandan video izliyorsun, hepsi havada yüzer gibi. Sci-fi filmlerinden fırlamış. Fakat gizlilik? Apple her zamanki gibi Face ID benzeri var, veri güvenliği ön planda. Bana göre bu konuda rakiplerden önde.
Şimdi aklıma geldi, komşunun oğlu geçen ay bir VR seti aldı, her gün oynuyor. Ben de merak ettim, gittim denedim. O da Quest’ti ama, Vision Pro’yu kıyaslayınca Apple’ınki daha net görüntü veriyor gibi. Duygusal olarak, o an ‘vay’ dedim içimden, saatlerce kalabilirdim orada. Değil mi? 🙂
Gerçi bazı paragraflarda sadece düşünüyorum, mesela batarya değişimi nasıl olur? Tam bilmiyorum ama sökülebilir değil sanırım. Bir sitede görmüştüm, link bulamadım ama, ‘Uzun ömürlü’ diyorlardı. Emin değilim tabii.
Neyse efendim, pratik taraflara gelelim. Kullanmaya başlarken, önce iPhone’unla pair ediyorsun, sonra setup wizard’ı takip ediyorsun. İlk olarak göz taraması yapıyor, yüzüne göre ayarlıyor. Sonra apps’leri indiriyorsun, hepsi bu kadar basit. 10-15 dakika sürer galiba. Eğer sorun yaşarsan, Apple support’a başvur, onlar yardımcı olur.
Açıkçası ben heyecanlıyım ama şüpheciyim de. Ya günlük hayatta pratik olmazsa? Mesela yürürken takmak riskli, duvara çarparsın. Apple uyarı koymuş, evde kullanın diye. Haklılar bence. Neticede, erken adopter’lar için ideal, ama mass market için beklemek lazım.
Bu arada, bir fail hikayesi anlatayım. Geçen kış, tam Ocak ayının 15’inde, evde VR headset’imle deney yaparken kablo takıldı ayağıma, düştüm yere. Dizim morardı, bir hafta şişti. O günden beri wireless olanlara bakıyorum. Vision Pro kablosuz, bu iyi :). Neyse, toparlandım.
Analitik bakarsak, satış rakamları fena değil, ama stoklar tükeniyor. MacRumors’ta okudum, ilk haftada 200 bin satmış galiba. %50 artış var aramalarda, yani ilgi büyük. Fakat geliştirme maliyeti yüksek, Apple risk almış.
İşte böyle, Vision Pro geleceğin habercisi mi yoksa hype mı? Bana göre karışık. Eğer bütçen varsa dene, yoksa bekle indirimi. Sen ne dersin? Garip değil mi, teknoloji bu kadar hızlı ilerliyor.
Sonuç olarak, Apple Vision Pro eğlenceli bir cihaz, ama herkes için değil. Deneyimlerimi paylaşayım dedim, umarım faydalı olur. Belki bir gün ben de alırım, kim bilir. 🙂