İçeriğe geç

REST vs GraphQL: Yeni Nesil API’lar Hangisi Daha İyi?

Teknoloji dünyasında her şey hızla değişiyor, değil mi? Bir bakıyorsun dün kullandığın araçlar bugün demode olmuş. İşte bu yüzden ben de yeni teknolojileri sürekli takip etmeye çalışıyorum. Özellikle API geliştirme konusunda, malum C#/.NET ile REST API’ler benim işimin bir parçası haline geldi. Ama bazen insanın aklına takılıyor, acaba daha iyi bir yol var mıydı? İşte bu noktada, son zamanlarda adını sıkça duyduğumuz GraphQL ile REST arasındaki farkları bir mercek altına alalım dedim. Bakalım hangisi bizim için daha kullanışlı, daha performanslı olacak?

REST API’ler malum, yıllardır hayatımızda. Basitliği, anlaşılırlığı ve yaygınlığıyla gönülleri fethetmiş durumda. Hani böyle sağlam bir dost gibidir. İhtiyacın olduğunda hep orada, hep hazır. Bir kaynaktan veri almak istediğinde, sana o kaynağın tamamını getiriyor. Gayet güzel çalışıyordu derken… Bir düşünün, bir kullanıcı bilgisi çekeceksin diyelim. REST ile tüm kullanıcı objesini indiriyorsun. Ama senin ihtiyacın sadece kullanıcının adı ve soyadı. Ee, o zaman gereksiz veri yükü demektir bu, değil mi? İşte tam bu noktada GraphQL devreye giriyor.

GraphQL’i ilk duyduğumda biraz garipsedim açıkçası. Hani sanki sihirli bir değnekle her şeyi istediğin gibi şekillendirebiliyorsun gibi. Ve evet, aslında durum biraz da öyle. GraphQL’de sen, ihtiyacın olan veriyi tam olarak belirtiyorsun. Sanki restoranda menüye bakıp sadece sevdiğin yemeği söylüyorsun, yanında ikramlarla gelmesini beklemiyorsun. Bu da, özellikle mobil uygulamalar gibi bant genişliğinin kısıtlı olduğu yerlerde büyük bir avantaj sağlıyor. Düşünsene, sadece istediğin alanı istiyorsun, geri kalanı boşuna indirmiyorsun. Harika değil mi?

Neticede, ikisinin de kendine göre avantajları var. REST’in basitliği ve yaygınlığı hala çok büyük bir artı. Öğrenmesi kolay, uygulaması kolay. Bir de zaten mevcut sistemlerin çoğu REST üzerine kurulu. Yeni bir proje başlatırken veya mevcut bir projede küçük değişiklikler yaparken REST hala ilk tercih olabilir. Özellikle basit CRUD (Create, Read, Update, Delete) işlemleri için birebir. Hatta kendi yazdığım bazı basit araçlarda bile hala REST kullanıyorum, gayet de işimi görüyor. Ama ya daha karmaşık, veri odaklı uygulamalar geliştiriyorsan?

İşte orada işler değişiyor. GraphQL, daha esnek bir yapı sunuyor. İhtiyacına göre veri sorgulamanı sağlıyor. Bu da geliştirme sürecini hızlandırabiliyor. Frontend geliştiriciler, backend’e bağımlı kalmadan kendi ihtiyaçlarına göre veri çekebiliyorlar. Bu da takım çalışmasını daha verimli hale getirebilir sanırım. Hani böyle, herkes kendi işine baksın ama birbirine de engel olmasın.

Bir de performans olayı var tabii. GraphQL, sadece ihtiyacın olan veriyi çektiği için, özellikle ağ trafiğini azaltmada REST’ten daha başarılı olabiliyor. Düşünsene, aynı veriyi iki farklı yerde kullanacaksın ama ikisinde de farklı alanlar lazım. REST ile iki ayrı istek yapman gerekirken, GraphQL ile tek bir sorguda bu işi halledebiliyorsun. Bu da hem sunucu yükünü azaltıyor hem de kullanıcı deneyimini iyileştiriyor.

Tabi GraphQL’in de kendine göre zorlukları var. Öğrenme eğrisi REST’e göre biraz daha dik olabilir. Özellikle şema tanımlama ve sorgu yazma konusunda biraz pratik yapmak gerekiyor. Ayrıca, REST’in sunduğu bazı HTTP cache mekanizmalarını GraphQL’de uygulamak biraz daha karmaşık olabiliyor. Her şeyde olduğu gibi, mükemmel bir çözüm yok sanırım. Her teknoloji, kendi kullanım senaryosuna göre değerlendirilmeli.

Şimdi gelelim kod örneğine. REST API’de basit bir kullanıcı çekme işlemini ele alalım. C#/.NET ile bunu nasıl yapıyoruz? Malum, Dapper ile veritabanına bağlanıp sorgu atıyoruz. İşte burada basit bir örnek var:

// KÖTÜ YÖNTEM: Gereksiz veri çekimi! [HttpGet("kullanicilar")] public async Task>> GetKullanicilar() {     using var connection = new NpgsqlConnection("Server=localhost;Database=mydatabase;User Id=myuser;Password=mypassword;");     var kullanicilar = await connection.QueryAsync("SELECT * FROM Kullanicilar");     return Ok(kullanicilar); // Tüm Kullanici objesini döndürüyor. }

Gördüğünüz gibi, burada tüm ‘Kullanici’ objesini çekiyoruz. Diyelim ki biz sadece isimleri istiyoruz, ama gelen veride adres, telefon gibi birçok gereksiz bilgi de var. İşte bu, mobil uygulamalarda veya yavaş internet bağlantılarında ciddi bir sorun yaratabilir. Üstelik sunucu da gereksiz yere işlem yapmış oluyor.

Peki, GraphQL ile bunu nasıl daha verimli yapabilirdik? GraphQL’de bir şema tanımlarsın, hangi alanların istendiğini belirtirsin. Gelen istek sadece istediğin alanları içerir. Kendi projemizde bu tür bir yapılandırmayı daha basit hale getirmek için GraphQL istemcileri ve sunucu kütüphaneleri mevcut. Mesela Hot Chocolate gibi kütüphanelerle bu süreci kolaylaştırabilirsin. İşte daha optimize bir yaklaşım:

// İYİ YÖNTEM: Sadece istenen alanları çekme (GraphQL konsepti) // Not: Bu sadece konsepti anlatmak için basitleştirilmiş bir örnektir. // Gerçek GraphQL implementasyonu daha detaylıdır.

// GraphQL şemasında tanımlanan bir sorgu tipi düşünün: // type Query { // kullanicilar(alanlar: [String!]): [KullaniciOz] // } // type KullaniciOz { // Ad: String // Soyad: String // }

// Sunucu tarafında bu sorguyu işleyen kısım (basitleştirilmiş): [HttpPost("graphql")] public async Task GraphQL([FromBody] GraphQLRequest request) { // request.Query'den hangi alanların istendiği çıkarılır. // Veritabanı sorgusu ona göre dinamik olarak oluşturulur. // Örneğin, sadece 'Ad' ve 'Soyad' isteniyorsa: // var sql = "SELECT Ad, Soyad FROM Kullanicilar"; // Sonuçlar KullaniciOz objeleri olarak döner. // Bu kısım oldukça karmaşık olabilir, kütüphaneler yardımcı olur. return Ok(new { data = "GraphQL sorgusu işlendi." }); }

Bakın, burada gerçek bir GraphQL implementasyonu yerine, mantığını anlatmaya çalıştım. GraphQL’de istemci hangi alanları istediğini belirtiyor, sunucu da sadece o alanları çekiyor. Bu sayede hem veri transferi azalıyor hem de sunucu üzerindeki yük hafifliyor. Yani sadece istediğin veriyi alıyorsun, fazlası yok. Bu arada, bu işleri kolaylaştıran bir sürü kütüphane var, mesela Hot Chocolate gibi. Google’da aratıp bakabilirsin, işini çok kolaylaştırır.

Sonuç olarak, REST hala geçerli ve güçlü bir teknoloji. Özellikle basit projeler ve hızlı geliştirmeler için harika. Fakat veri çekme konusunda daha fazla kontrol, daha iyi performans ve daha az veri trafiği istiyorsan, GraphQL kesinlikle denemeye değer. Bana göre ikisi de birbirinin rakibi değil, daha çok birbirini tamamlayan teknolojiler. Projenin ihtiyacına göre doğru aracı seçmek en önemlisi sanırım. Ne dersin?

Bu arada, kendi projelerimde ikisini de kullanıyorum açıkçası. Bazen REST ile başlıyorum, sonra işler büyüdükçe GraphQL’e geçiş yapıyorum. Ya da bazen bir kısmı REST, bir kısmı GraphQL ile yönetiliyor. Teknoloji böyle bir şey işte, ne kadar esnek olursan o kadar başarılı olursun.

Neyse efendim, bu kadar laf yeter. Umarım faydalı olmuştur. Teknoloji dünyasında kalın!